Sık sık "Türkiye'de çok ciddi bir muhalefet sorunu var" diye yazıyorum çünkü ülkenin demokrasi üreten güçlü bir muhalefete ihtiyacı var. Ama hâlâ bu konuda umut veren bir parti yok.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun değişim işareti vermesi, "uzlaşmacı" bir siyaset dili kullanması bile bu gerçeği değiştirmeye yetmiyor.
Birkaç gün önce Kılıçdaroğlu'nu Abbas Güçlü'nün Genç Bakış programında izledim. Salonda ağırlıkla Kılıçdaroğlu'nu coşturan CHP'ye yakın gençler vardı. Ama geceyi farklı kılan onlar değil, onlardan farklı düşünen ve sayıları birkaçı geçmeyen gençler oldu.
İşte o birkaç gencin, farklı soruları bir kez daha ülkede yaşanan "muhalefet" sendromunu açığa çıkardı. Gençlerden biri ısrarla, "7 Haziran seçimleri öncesi 'yüzde 35 oy almazsam gereğini yaparım' dediniz, daha önce de yüzde 40'tan söz etmiştiniz. Neden gereğini yapmadınız?" sorusunu sordu ve bu açıklamayı da Beyaz TV'de izlediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu önce Beyaz TV'ye hiç çıkmadığını söyledi. Sonra beni de şaşırtan şu cevabı verdi: "Böyle bir şey demedim. Ben hedef olarak yüzde 35'ten söz ettim. Doğru, daha önce de yüzde 40'ı hedef olarak söylemiştim. Zaten bir parti için önemli olan iktidar olmaktır. Yoksa iki puan aşağı veya yukarı almanın bir önemi yok..."