Kıbrıs meselesi bir kez daha Rum tarafının çark etmesiyle çözüm
masasından kalktı. Nereye evirilir, yeni bir süreç başlar mı
bilinmez ama KKTC kendi içinde derin bir arayış ve sancı yaşıyor. O
arayışın en yoğun yaşandığı alan ise siyaset. Mağusa Yeniboğaziçi
Belediyesi'nin düzenlediği uluslararası festival için geldiğim
KKTC'de "bir dokun bin ah işit" misali kimle konuşsak herkes
dertli.
Kimse siyasetten, yönetimden hatta Türkiye ile ilişkilerin
yürütülme biçiminden memnun değil. Bu belki yeni değil ama bu kez,
keskinleşen bir toplumsal kopuşun işaretleri söz konusu.
Özellikle sol cenahın da içinde olduğu bir kesimde akıl almaz bir
Türkiye karşıtlığı var. İşin arka planında farklı küresel güçler
olabilir ama en sinsi siyaseti yine Türkiye karşıtlığını
derinleştiren FETÖ'cüler izliyor.
Bu yüzden siyasette derin bir alt üst oluş ve eski siyasi yapıda
çatırdama bekleniyor.
İki yeni partinin kurulması ve önümüzdeki seçime katılacak olmaları
bu yeni arayışın ilk ipuçları olarak görülüyor.
Bu süreçle KKTC'de, FETÖ'ye karşı verilmesi beklenen mücadele
arasında yakın ilişki var. 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminden
hemen sonra