Tartışılır çünkü ortada ilginç bir durum var. Büyük bir iddiayla
siyasi yolculuğa çıkan ve "kahraman" ilan edilen
İmamoğlu, pervasız bir biçimde acıların yaşandığı bir zamanda
kalkıp tatil yapıyor ve bunu da pişkince savunuyor:
"Ailem benim kutsalım.
Çocuklarım ve ailemin kendi hayatlarını
sürdürmelerini isterim. Dolayısıyla benim
çocuklarıma vakit ayırmam lazım. Ben 8
yaşındaki kızımın çocukluğunu ıskalayamam.
Ben ergenlik çağını yaşayan oğlumun bu
çağlarını ıskalayamam."
Bu argümanlarını da vesayetçilerin yaklaşımıyla "siyaseti
kutsallaştırmama" gerekçesini öne sürerek yapıyor:
"Bana destek verip eleştirenler de var. Benim bütün insanlara
tavsiyem siyaseti kutsallaştırmanın zararını yaşıyoruz. Maalesef
siyaseti çok kutsal görüyoruz. Hatta siyasi insanları da
kutsallaştırıyoruz.