Sizce de bu işte bir yanlışlık yok mu? Çok gerilere gitmiyorum, son 22 yıldır seçim yarışları AK Parti ile CHP arasında geçiyor. Büyük oranda gerilimle, ara ara da demokrasi şöleni havasında geçen bu yarışta bir gariplik var. Geriye dönüp bakınca bir siyaset mühendisliği ürünü olan 2019 yerel seçimleri hariç yapılan 17 seçimin hepsini de AK Parti kazanmış. Bazılarında yüzde 20'lere varan fark var.
Bir anlamda millet, partilerin hakkını teslim etmiş... Bagajı dolu, değişmekten korkan, statükocu CHP'ye iktidar olmayacak kadar oy vermiş. En azından cumhuriyeti kuran partiyi yok saymamış.
Peki arkasında hiçbir seçim başarısı olmayan ve hiçbir eser bırakmayan siyasetçilerin seçim yarışına girmesine ne demeli?
İşte vahim olanı tam da burası. Burada açık bir haksızlık var.
Son 22 yılı düşünelim. Bu dönemde önü kesilmek istenen Recep Tayyip Erdoğan, rahmetli Markar Esayan'ın tabiriyle bir "buz kırıcı" olarak onlarca sessiz devrime imza attı. Darbeleri durdurdu, vesayeti geriletti, ülkenin temel sorunlarıyla yüzleşmesini sağladı ve bu 22 yıla yüzlerce eser sığdırdı. Marmaray'dan Osmangazi Köprüsü'ne...