Referandumun hemen ardından başını CHP'nin çektiği
"hayırcı" siyasi aktörler, sonuçları protesto etmek
için akla hayale gelmeyen öneriler getirdi. CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mahkeme mahkeme
dolaşırken, CHP'den bazıları daha radikal çıkışlar önerdi.
Selin Sayek Böke'nin "Sine-i millete gidelim, sokakları
ateşleyelim" demesi veya yine aynı partiden İzmir
Milletvekili Aytun Çıray'ın ekonomik boykot çağrısı
gibi...
Aslında bu yaklaşımlar, Böke'nin de aralarında bulunduğu
CHP'li ekonomistlerin neredeyse 2007'den beri
"tellalığı"nı yaptıkları "ekonomik kriz
çıkacak" çağrılarının yeni versiyonları.
Hiçbiri tutmadığı için belki de şimdi, "Ekonomik kriz
çıkmazsa biz çıkartırız" yaklaşımı
deneniyor.
Siyasi aktörler böyle kriz tellallığı yaparsa onlara destek
veren sokaktaki insan ne yapmaz ki? Allah'tan onlar siyasi
aktörlerden daha sağduyulu ki, kimse önerilere sıcak
bakmadı.
Birkaç istisna hariç tabii...
Sokakta siyasetteki bu kötücül akla uyan ve akla ziyan
kampanyalara imza atan birkaç kişi oldu.
İşte onlardan birinin yaptıkları... Olay İstanbul Şişli'de
yaşandı. Referandumdan hemen sonra, 20 Nisan'da büyük olasılıkla
CHP'li siyasi aktörlerin de etkisiyle şu çağrı yapıldı:
"Sokakta protesto ile elde edemeyeceğiniz gücü 'Ekonomik
boykota başladık' diyerekrahatlıkla elde edebileceğinizi biliyor
muydunuz?" Çağrı, 21 Nisan'da bazı köşe yazarlarının referans
alındığı şu siyasi analizle devam etti:
"Türkiye'de verginin yüzde 84'ü
"Hayır"cı illerden. 'Sosyal yardım'
alanlar 14 milyon.
Ödediğimiz vergilerle oy devşirip bize karşı kullanmak. Bu bile
başlı başına protestosebebi." Tabii aydın
desteğini almayı da ihmal etmedi ki Mine
Kırıkkanat'a atıf yaparak o bildik
"Trafoya kaçan kediler" ezberini de
tekrarladı.