Böylesine insanın kanını donduran bir rezilliğin, 6 yaşındaki
bir kız çocuğunun hukuki deyimle "cinsel
saldırı"ya uğramasının, hele geçmişi kötü
sınavlarla dolu ve seçim dönemine girmiş bir ülkede siyaseten
kullanılmaması mümkün değil. Hukuken gereği yapılmış olsa bile
siyaseten bunu kullanacak birileri çıkacak. Seçim sürecinde çok
daha farklı şeyler de görebiliriz.
Bunun için hiç tereddüt etmeden sorunun üzerine gitmek gerekiyor.
Çünkü ortada sarsıcı bir gerçek var. Öncelikle de bu gerçek açığa
çıkartılmalı. Dün de bugün de birilerinin bu tür vakalar üzerinden
siyaset yapmaları bu amacı değiştirmemeli. Hukukun gereği neyse, en
hızla şekilde o yapılmalı. Aslında sözünü ettiğimiz olayda,
başlangıçta yapılan hatalar dahil yargı ve devlet işin üzerine
gitmiş ve o utanç verici olayı bütün boyutlarıyla ortaya koymuş.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, mağduru korumaya alınmış, savcı
da, anne-baba dahil "suçluların" yargılanması için
sağlam bir iddianame hazırlamış. Zaten kamuoyu da bu vahşeti o
iddianameden öğrendi.
Kısaca, ilk yargıya yansıdığı 2012'deki gibi üstü örtülmemiş. Ancak
ortada yine de anlaşılması zor ve manidar...