Beklentilerin aksine çok rahat bir Meclis başkanlığı seçimi
yaşandı. Milli Savunma Bakanıİsmet Yılmaz, AK Parti'nin dik duruşu
ve fire vermeyen grubun oylarıyla Türkiye'nin ikinci makamına
oturdu.
Bu sonuç, siyasetin doğal mecrasında akmasını kimsenin
engellemeyeceğini gösterdi. Böylece siyaset mühendislerinin
kurguları boşa çıktı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun
"Blok" özlemi de çökmüş oldu.
Peki, bu blok nasıl çökertildi? Hâlâ CHP ve HDP'nin görmedikleri
veya görmek istemedikleri bir gerçek var; Türkiye toplumu
kurgulanmış siyasete prim vermiyor. AK Parti bu gerçeği bildiği
için başından beri sağduyulu ve dik bir duruş sergiledi. Bu gerçeği
MHP de gördü. Burada sonucu MHP belirlemiş gibi görünüyor ama
MHP'yi asıl o noktaya sürükleyen AK Parti oldu.
Meclis başkanlığı seçimi bu açıdan iyi bir fırsattı. AK Parti seçim
öncesi kirli ittifakın bir parçası olarak dizayn edilen üç
muhalefet partisinin bir an önce bir araya gelmesini zorladı. Ancak
MHP bu gerçeği gördüğü için ilkeli bir duruş sergileyerek o noktaya
gelmedi. CHP ve HDP'nin istediği gibi eğer o üç parti bir araya
gelseydi, o gün onların tarih olacakları gün olacaktı.
MHP diğerleriyle kıyaslandığında bu açıdan daha tutarlı bir tavır
sergiledi. Hatta CHP'ye önemli de bir fırsat sundu. Daha önce
CHP'yle birlikte "çatı adayı" yaptıkları Ekmeleddin
İhsanoğlu'nu meclis başkanı adayı gösterdi. Ve haklı olarak CHP'nin
cumhurbaşkanı adayı olarak sunduğu kişiye destek vermesini istedi.
Vermeyince de eleştirdi.