MHP'de ilk defa teamülleri alt üst eden genel başkanlık yarışının en kritik anı bugün yaşanıyor. Halk deyimiyle dananın kuyruğu bugün kopacak.
Bu kopuşun hangi yönde olacağını ve kimin önünü açacağını ise kongreye katılacak delege sayısı belirleyecek.
MHP'yi yönetmek için yola çıkan çok sayıda aday var ama gerçek şu, bu kavga iki kişi arasında geçiyor; Devlet Bahçeli ile Meral Akşener...
MHP ya onun olacak ya ötekinin. Arası yok. Sadece bir ihtimal var; Akşener bugün istediği oranda delege toplayamazsa MHP'ye dönemeyeceği için DP üzerinden merkez sağda yeni bir parti kurar ve ondan da bir şey olmaz.
Diğer adaylar Sinan Oğan, Koray Aydın, Ümit Özdağ, Süleyman Sazak gibi isimlere gelince onların durumu sadece bir görüntüden ibaret. Ekip olacaklarına dair bir işaret de yok. Bu gerçek toplanan delege imzalarında veya 15 Mayıs buluşmasında görüldü. Akşener de bunu bildiği için "yandaş" rakiplerine "figüran" muamelesi çekiyor.
Delege MHP'yi kime teslim edecek?
Tabii bu süreçte asıl cevaplanması gereken soru şu: MHP'deki iç iktidar kavgası sadece bir "koltuk" kavgası mı? Kuşkusuz sürece iyi niyetle bakanlar, mevcut yönetimi haklı olarak eleştirenler, MHP'nin çok daha iyi yönetilebileceğini söyleyenler var ama aynı zamanda son yıllarda Türkiye'yi kuşatan küresel güçlerin MHP'yi rahat bırakmadığını, tezgah kurmak istediğini görenler de var.
En basiti, FETÖ'nün uzun zamandan beri MHP'yi siyaset mühendisliğiyle dizayn etmek istediği biliniyor.