Dünyada sadece ekonomik kriz değil, daha sarsıcı olan ideolojik
ve siyasi krizi yaşanıyor. Soğuk Savaş döneminde kurulan denge
devreden çıkınca, "tek kutuplu" dünyanın ömrü de
uzun sürmedi. Şimdi dünya bir boşluğa doğru sürükleniyor. Pandemi,
Ukrayna-Rusya Savaşı ve arkasından gelen gıda-enerji kriziyle bu
boşluk daha da derinleşiyor.
Ve ne yazık ki yirminci yüzyılın siyasi partileri, bu yeni dönemi
anlamakta zorlanıyor.
Birçok ülkede aşırı sağın hatta faşizmin yükselişinden, Çin'de ise
"Marksizm'e dönüş"ten söz
ediliyor.
Bu kaotik süreçte, yapılan bütün saldırılara rağmen ayakta kalmayı
başaran Başkan Erdoğan, dünyadaki bu değişimi
önceden fark eden ve önlem alan bir lider olarak öne çıkıyor.
Başkan Erdoğan son 10 yılda küresel sisteme
yönelik, "Dünya 5'ten büyüktür" çıkışı,
"Daha adil bir dünya mümkün" talebi ve dünyanın
mazlumlarına sahip çıkan yaklaşımıyla Türkiye'yi dünyanın ilgi
odağı yaparken, iç siyasette de zamanın ruhunu yakalayan
"milli ve yerli" bir siyaset
aksıyla "milletin"...