Başta CHP olmak üzere muhalefet, yerel seçimlerden bir süre
sonra her fırsatta "erken seçim" diye bas bas bağırıp
durdu. Yeni yönetim sisteminin buna olanak vermediğini bile bile
bunu söyledikleri gibi halkın böyle bir talebi olup olmadığını da
dikkate almadı.
Hatta bazıları ısrarla seçim tarihi verdi ama verdikleri her seçim
tarihi de boş çıktı. Yine de vazgeçmediler; çünkü ellerinde onları
gündeme taşıyacak başka bir siyasi malzeme yoktu. O malzemelerden
biri de hâlâ açıklayamadıkları
uydurulmuş "Güçlendirilmiş Parlamenter
Sistem" önerisiydi.
Şimdi o önerinin içini 6 muhalefet partisi bir araya gelerek
doldurmaya çalışıyor. Nasıl ucube bir şey çıkacağını, eskisinden
farklı olmayacağını göreceğiz ama şimdiden şunu söyleyebiliriz:
Halkın böyle bir talebi yok. Muhalefet gerçekten halkın içinde
olsaydı bu gerçeği görürdü.
Görmediğini muhalefetin hem güçlü bir rüzgâr estiremediğinden hem
de güvenilir kamuoyu araştırma şirketlerinin rakamlarından
anlıyoruz.
O araştırmalardan biri de her yıl seçmen eğilimlerini düzenli ve
derinlemesine yapan Kadir Has Üniversitesi
Türkiye Araştırmaları Grubu ve Global
Akademi ortaklığının birlikte yaptıkları çalışma...
Pandemiden doğal felaketlere, siyasi gerilimden ekonomideki hızlı
altüst oluşa kadar onlarca negatif şeyin yaşandığı 2021 yılına ait
Türkiye eğilimleri araştırması, deyim yerindeyse
muhalefete "kapak" olacak sonuçlar ortaya koyuyor.
Araştırma, 26 ildeki kent merkezlerinde ikamet eden ve 18 yaş üzeri
bin kişiyi kapsıyor.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve erken seçim
konusunda sonuçlar çok çarpıcı.
İktidara muhalefet eden partilerin büyük çoğunluğu "Bütün
kötülüklerin anası sistemdir" derken, halk tersi bir düşüncede.
Vatandaşa şu soru soruluyor: "Ülkenin yönetim tarzının
nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz?"