HDP dâhil Millet İttifakı partileri, onlara destek veren
aydınlar, gazeteciler öyle bir özgüven, öyle bir şımarık ruh hâli
içindeydiler ki, kimleri nasıl yargılayacaklarını, seçim gecesi
nasıl kutlama yapacaklarını bile konuşmaya başlamışlardı.
Bu ruh hâli içinde "Terlik bile koysak
kazanırız" dedikleri hâlde iki seçimi de
kaybettiler. Doğal olarak bu durum, başta ittifakın siyaset
mühendisi CHP olmak üzere İyi Parti'yi de, HDP/YSP'yi de derin bir
siyasi krize sürükledi.
Hepsi de kendileri dışında bir "suçlu" arama
telaşına düştü. İlk kurban da kuşkusuz
Kılıçdaroğlu'ydu. İkinci sırayı da "81
ilde kendi adayımızı çıkartacağız" diye
gürleyen...