Felaketler yaşandıktan sonra ne yazılırsa yazılsın artık geç
kalınmıştır. Önemli olan felaketlerin bedelini en aza indirmek.
Devlet de, bilim de, insan aklı da bunun için var. Bazen
öngörülemeyen felaketler olur ve insanoğlu çaresiz kalabilir ama
bazen de felaketler bile bile gelir.
Örneğin deprem kuşağında yer alan bölgelerdeki kötü yapılaşma gibi.
Dere yatağı, deniz kıyısı, heyelan bölgesi veya fay hattının üzeri
fark etmiyor, her yerde mühendislik kurallarına uymayan, uysalar
bile şehrin siluetini bozan...