Önümüzdeki seçimin gündemini, bazı partiler istemese de yeni
anayasa ve başkanlık sistemi talebi, çözüm sürecinin seyri ve
paralel yapıya karşı siyasetin nasıl bir duruş sergileyeceği
belirleyecek. Zaten her parti de bu önemli konulara göre pozisyonu
alıyor ve ona göre siyaset yapıyor.
Elbette, sandığı etkileyecek, ekonomi, ülkenin genel gidişi,
bölgesel duruşu ve güçlü siyasi aktörler gibi faktörler de var. Ama
gündem, daha çok sözünü ettiğimiz öne çıkan konular üzerinden
şekillenecek. O konuların içinde sonucunu hemen görebileceğimiz ya
da görmemiz gereken somut konu ise Çözüm Süreci.
Bu süreçte atılacak en somut adım ise silahlı güçlerin
çekilmesi.
Toplum ve siyaset, nisan içinde ya da Öcalan'ın deyimiyle
ilkbaharda PKK'nin kongresini toplayıp "Türkiye'de silahlı
mücadeleye son verme" kararı almasını bekliyor. Ancak, şu ana kadar
bu konuyla ilgili bir gelişme olmadığı gibi olacağına dair ipucu da
yok. Belki araya aday listeleri, İstanbul Adliyesi'ne yapılan terör
saldırısı girdi ve konu biraz gündem dışına itildi ama o tarihi
beklenti sürüyor. PKK'nin bu ay veya en geç mayıs içinde kongresini
yapıp o kararı alması bekleniyor. Peki, böyle bir olasılık var mı?
İşin uzmanları iki yaklaşımdan söz ediyor.