Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kayseri'de önce miting, ardından da
merakla beklenen Kayseri Şehir Hastanesi'nin açılışını yaptı.
Kayseri, "Cumhur İttifakı"nı oluşturan AK Parti ve MHP'nin en güçlü
olduğu şehir. Cuma günü Kayseri'deydim. Hem şehrin nabzını tutmaya
çalıştım, hem de sanayi şehri Kayseri'de yeni bir sıçrama yaratacak
şehir hastanesini gezdim.
Önce seçime ilişkin birkaç tespit aktaralım. Kayseri'de cumhur
ittifakının toplam oyu yüzde 80'i geçiyor. 7 Haziran 2015'te AK
Parti yüzde 52, MHP yüzde 27 oy almış. 1 Kasım'da ise AK Parti
yüzde 65, MHP yüzde 18. Oy kayması bu iki parti arasında yaşanmış.
CHP'nin ise son iki seçimde aldığı oy hiç değişmemiş; yüzde
12...
Henüz erken ama şimdiden merak edilen tek şey, 24 Haziran
seçimlerine ilk kez katılacak olan Akşener'li İP'in performansı. Bu
performansa FETÖ kalıntılarının ne kadar katkı sunacağı da merak
ediliyor.
Kayseri'ye çağ atlatan yatırım
Gelelim Şehir Hastanesi'ne... Bugüne kadar Yozgat, Mersin, Isparta
ve Adana'da 4 şehir hastanesi açıldı. Kayseri'de açılan en
büyüğü... Bu projelerin arkasında Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Bir
konuşmasında şöyle diyor: "Şehir hastaneleri benim 14 yıllık
hayalim. Hiç de kolay bir süreç olmadı."
Olmadığının en çarpıcı örneği Kayseri... Kayseri'deki şehir
hastanesinin temeli 2011 yılında atılmak istenmiş ama bürokratik
engellemelerle ancak 2015 yılında atılabilmiş...
Doğrusu o hayalin nasıl hayata geçirildiğini hep merak ettim. O
nedenle Kayseri'ye gittim ve en büyük şehir hastanesini gezdim.
Müthişti.
Eski ve mevcut devlet hastaneleriyle kıyaslanması mümkün değil.
Dünyada ve İstanbul'da birçok modern özel hastaneyi gören biri
olarak söyleyebilirim ki, fazlası var eksiği yok. Hastane, 464 bin
metrekare kapalı alan üzerine kurulmuş. Bin 607 yatak kapasitesine
sahip. Ana hastanede 499 tek, 259 çift kişilik oda, 361 poliklinik,
43 ameliyathane, 241 yoğun bakım ve 26 diyaliz yatağı
bulunuyor.
O devasa alanda bir de Adli Psikiyatri Hastanesi yer alıyor.
Hastane, son teknoloji ürünü tıbbi cihazlarla hizmet verecek ve
fiziki altyapısı da yüksek standartlarda. Ama en önemli değişim
hizmet kalitesinin özel hastaneleri aratmayacak olması. Bir anlamda
sağlıkta "akıllı hastaneler" dönemi başlıyor. Özel navigason
programı bile var. Aradığınız bölümü bulmak için programı akıllı
telefonunuza yükleyin o sizi istediğiniz yere ulaştırır.
Bu hastaneler Türkiye'nin son yıllarda sağlıkta hayata geçirdiği
"sessiz devrim" hamlelerinde ikinci sıçramayı yapacak. İşin sırrı
da yapılış modelinde... Hastaneler, Kamu-Özel sektör ortaklığıyla
yapılıyor. Yapımını ve özel hizmeti, özel sektör üstleniyor, sağlık
işini ise devlet... Temizliğinden, yemeğine, teknikten, hasta
karşılamaya kadar bir dizi hizmeti özel sektör veriyor, devlet
sadece doktorlarıyla sağlık hizmeti sunuyor.
Dünya çapında yeni bir modelden söz ediyoruz. Yapımcı firma YDA'nın
Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan'la gezerken, ayaküstü sohbet
ettik.
Aslan, sağlık alanına yaptıkları yatırımların ne anlama geldiğini
"Hem kaliteli hizmeti alarak hem de yurt dışında yatırım yaparak
göreceğiz" diyor ve ekliyor:
"Bu model Türkiye'de devletin üzerinden önemli bir yükü aldı. Dünya
Bankası kredisiyle yaptığımız bu yatırımın maliyeti 415 milyon
avro. Bu devlet için önemli bir rakam. Devlet bunu yaparak hem
vatandaşına kaliteli hizmet sunuyor, hem de özel sektöre sağlık
alanında model oluşturma olanağı veriyor. Daha şimdiden çok sayıda
ülkeden hastane yapma teklifi aldık."