Türkiye, bölgesinde büyük değişimin yaşandığı, yeni bir stratejiyi devreye soktuğu dönemde koalisyonu ve yeni bir seçimi tartışıyor. Seçim, ister kasımda ister başka bir tarihte olsun, 7 Haziran'dan çok farklı olacak. Çünkü 7 Haziran'da çok yönlü algı operasyonlarının ve düşmanlaştırma siyasetinin öne çıktığı silahsız ama savaş gibi bir seçim süreci yaşadık. Her yol denendi, bombalar bile siyasetin seyrini değiştirmek için kullanıldı.
Bugün artık o siyasi zemini bulmak zor. Yüzde 10 barajı da aşıldığı için başta Kürt siyaseti olmak üzere muhalefetin bir daha böyle bir zemini yakalama ihtimali yok. 7 Haziran'la topluma ekilen nefretin gazı da alındı. Bundan sonra yapılacak bir seçim çok daha makul ölçülerde olacak. İşte AK Parti'nin erken seçim istemesinin en büyük nedeni bu. Seçim sürecinin normalleşmesi... AK Parti, CHP ile koalisyonuna da, MHP veya HDP ile ilişkilere de bu çerçeveden bakıyor. Ayrıca, ortada 4 partili yeni bir dönem var ama ne AK Parti bir koalisyona hazır, ne de muhalefet partileri "uzlaşma" kültürünü içselleştirmişler.
Yakın zamanı hatırlayın, partiler arasında bir diyalog olmadığı gibi hiçbir muhalefet partisi de iktidarın demokratikleşme çabalarına uzlaşma siyasetinin bir gereği olarak bakmadı. Partiler birbirine karşı uzun süredir "düşmanlaştırma" siyaseti izliyor ve aralarında ciddi bir "güven" sorunu var.