Teknolojiden ekonomiye, siyasetten ülkeler arası ilişkiye
dünyada tuhaf şeyler oluyor. Ne ortak bir siyasi rota var, ne de
kuşatıcı bir ekonomik sistem. Bir yerde dost olanlar bir başka
yerde düşman olabiliyor.
Demokrasi ve insan hakları beşiği Batı'da faşizm fışkırırken
Doğu'da despotik rejimler "yükselen değer"
olabiliyor. Göçmen meselesi vicdanları kanatırken, adalet ve
merhamet yerlerde sürünüyor. Darbeciler, "makul ve
seküler" diye övülüyor veya kırmızı halıyla karşılanıyor
ama seçimle iktidara gelenler "diktatör" ilan
ediliyor. Demokratik değerler irtifa kaybediyor.
Geçen yüzyılın küresel kurumları BM etkisiz, NATO inisiyatifsiz,
IMF ise "esaret" peşinde. Gerçekten tuhaf
zamanlardayız.