Eski MİT mensubu Enver Altaylı'yla ilgili MİT'e gönderilen
mektupta FETÖ'nün ikinci adamı Mustafa Özcan ve Odatv Davası
nedeniyle tutuklanan MİT'in Asya Sorumlusu Kaşif Kozinoğlu ile
ilgili kısa ama çarpıcı tespitler var.
Özcan yurtdışında kaçak olarak yaşıyor ama Kozinoğlu, tutuklu
bulunduğu Silivri Cezaevi'nde kalp krizinden şüpheli biçimde öldü.
Altaylı ifadesinde FETÖ'nün ikinci adamı Mustafa Özcan'la
ilişkisinin Süleyman Demirel'in 90'larda başbakan olduğu dönem
başladığını söylüyor ama sonrasını sanki hiç yokmuş gibi anlatıyor.
Hatta kızını istemeye gelişinden bile memnun değil havasında.
Oysa MİT'e mektubu yazan kişi, Özcan'ı en az iki kez Altaylı'nın
evinde gördüğünü söylüyor. Bu da öncesini bilemem ama ilişkinin
90'lardan bu yana devam ettiğini gösteriyor. Kozinoğlu meselesine
gelince... İlginçtir Türki cumhuriyetleri iyi bilen, MİT ve CIA ile
ilişkili Altaylı'ya, polis veya savcılık soruşturmasında
Kozinoğlu'yla ilgili tek soru sorulmamış. Böylesine önemli bir
soruşturmada kurumların birbirine destek olmaması inanılır gibi
değil.
Eğer bir destek olsaydı, mektuptaki şu bilgi Altaylı'ya sorulurdu:
"Enver Altaylı eski MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'ndan nefret
ederdi. Ölümünü takiben, 'İşte gördün şerefsizi nasıl geberttiler'
demişti. Öldürülmesinde dahli olduğuna inanıyorum."
Şimdi filmi biraz başa saralım... 3 Mart 2011 tarihinde yapılan
ikinci Odatv Operasyonunun şüphelilerinden biri olan Kaşif
Kozinoğlu, Afganistan'da görev yaparken arandığını öğrenir öğrenmez
Türkiye'ye döner. FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz'e ifade verdikten sonra
da tutuklanır. Ve daha mahkemeye çıkmadan cezaevinde şüpheli
biçimde vefat eder. Onun ölümü üzerine çok şey yazıldı, söylendi
ancak gerçeğe henüz ulaşılmış değil.
Bunun bir FETÖ operasyonundan daha fazlası olduğuna şüphe yok.
Çünkü Kozinoğlu sadece Afganistan'la değil, başta FETÖ'nün merkezi
sayılan Kırgızistan olmak üzere bölgede olup bitenlerle ilgili bir
isim. O bölgelerde FETÖ dahil faaliyet gösteren bütün istihbarat
unsurlarını da CIA'dan ayrı düşünmemek gerekiyor.
FETÖ, aslında diğer örgütler gibi bir "piyon" örgüt. Bu da
Kozinoğlu cinayetinin tıpkı Abdi İpekçi, Uğur Mumcu veya
Hablemitoğlu cinayeti gibi küresel istihbarat örgütlerinin işi
olduğunu gösteriyor.
Kozinoğlu'nun çok daha tehlikeli bir yere dokunduğu kesin. Bu
gerçeği görmeden FETÖ meselesi anlaşılamaz. FETÖ tek başına bir
örgüt değil. Arkasında CIA gibi güçlü bir istihbarat desteği var.
Enver Altaylı asıl bu gerçeği saklıyor. Bir istihbaratçının
konuşması kolay değil; hele FETÖ ile bağlantılıysa...
Bugün çok sayıda önemli FETÖ'cü devletin elinde ve konuşmuyorsa
bunda küresel güçlerin desteği kadar FETÖ elebaşısı Gülen'in şu
sinsi taktiğinin de etkisi var. "Yakalandığınızda ananızı, babanızı
bile inkâr edin. Onlar bunu ispatlayana kadar iş işten
geçer..."