İktidarda çok güçlü bir parti de olsa, muhalefette çok sayıda
farklı partiler de bulunsa, hatta seçimlere katılma hakkı kazanan
yüzlerce tabela partisi de bulunsa fark etmiyor, "yeni bir
siyasi parti" arayışı hiç bitmez ve
siyaset kulislerinde hep konuşulur... Bu sadece siyasette yer
bulamayan, arayış içinde olan siyasi aktörlerin talebi değil, her
kamuoyu yoklamasında "hiçbiri" diyen seçmenler de
bunu dile getiriyor.
İçinden geçtiğimiz küresel altüst oluş çağında bu talep çok daha
büyük ve nereye evrileceği de öngörülemiyor. Batı demokrasilerinde
merkez partilerin çöküşü ve aşırı sağ partilerin yükselişi de bu
arayışı hızlandırıyor.
Türkiye bu aşırı sağ dalgayı, birileri görmezden gelse de AK
Parti-MHP ittifakıyla uçlara savrulmadan "makul"
düzeyde tutmayı başarmış durumda. Bu "makul
merkez"in sağlam durması ve irtifa kaybetmemesi için de
özellikle AK Parti'nin "dönüştürücü" rolünü
sürdürmesi gerekiyor. Burada yaşanacak bir zafiyet, siyasi arayışı
hızlandıracaktır ki bu bekleniyor. Bu yüzden yerel seçim sonrası
CHP dâhil bütün siyasi
partiler...