CHP'lilerin en büyük başarısı, seçimi kaybetseler de gündemde
kalmayı başarıyor olmaları. Dünyanın en önemli seçimini de
kaybetseler bu sonuç hiç değişmiyor. Ne istifa eden oluyor ne de
köklü bir eleştiri getiren...
Seçim yenilgisinin üzerinden bir ay geçtiği hâlde Kemal
Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu da dâhil
hiçbir siyasi aktör, CHP'yi her seçimde yenilgiye götüren asıl
nedenin ne olduğuna dair tek bir şey söylemiyor. Bu konuda en
"siyasi" eleştiriyi eski genel başkanlardan
Hikmet Çetin yaptı.
O da dört partiye vekil verilmesini, ABD gezisini, başörtüsü ve
Alevi çıkışlarını yanlış bulurken, ne CHP'nin 70 yıldır neden
iktidar olamadığı sorusuna cevap verdi, ne de mevcut yönetimin Doğu
Akdeniz, Libya, Karabağ veya Ukrayna-Rusya Savaşı'nda izlediği
yanlış siyasete değindi. Bu temel siyasetlere değinmeyince geriye
sadece "kişilerin" değişimi kalıyor ki, onu da
zaten birçok CHP'li söylüyor.
Ama hiçbiri yenilginin, "tek tip ve
devşirme" siyasetten kaynaklandığı söylemiyor ve
yeni bir siyaset...