CHP'nin önünde sadece seçim yenilgilerinden kurtulma sorunu yok,
siyaset üretemediği için artık var olma ya da olamama sorunu var.
Bir anlamda CHP kurucu parti kimliğini kaybetme sorunuyla karşı
karşıya...
Bunun en önemli nedeni de yıllardır seslendirmeye çalıştığımız
"siyasetsizlik"...
Yakın geçmişte doğal veya kaset yoluyla genel başkan değişimleri de
bu makûs talihi değiştirmeye yetmedi. Mayıs seçimleri artık yolun
sonunun göründüğünü gösterdi.
Ya CHP kendi tarihi kodlarıyla çelişmeyen yeni bir yaklaşıma
yönelecek ya da yok olmakla karşı karşıya kalacak.
Ne yazık ki bugün CHP içinde yaşananlara bu perspektifle bakan bir
taraf yok. İster genel merkezciler, ister yeni nesil
"değişimci"ler olsun, kurultaya giderken,
"Biz nerede yanlış yaptık?"
sorusuna cevap aramadıkları gibi "Yeni ne
söylemeliyiz?" sorusuna da bir cevap vermiş değiller.
Peki nerede bu partinin 100 yıllık hafızası, kurumsal kimliği veya
etkili aydın ve akademik çevresi?
Onlardan biri, bir dönem milletvekilliği de yapan bir
"Profesör" cesaret edip ismiyle...