Hafta sonunu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve bir grup
gazeteciyle birlikte Kapadokya'da geçirdik. Yoğundu ve sadece dünya
harikası Kapadokya'yı gezmedik. Siyasetçilerle, şehir
yöneticileriyle, iş insanlarıyla, turizmi ve Türkiye'nin geleceğini
konuştuk. Bir yıl önceye veya içinden geçtiğimiz ekonomik
türbülansa rağmen yerel siyasetçiler de iş insanları da hayli
umutlu. Bunun tek nedeni de turizm değil, Türkiye'nin potansiyeli
ve güçlü bir siyasi irade tarafından yönetilmesi.
Bu gerçeği, tesadüfen karşılaştığımız ve hakkında bir süredir
"Türkiye'yi terk etti" gibi şeyler söylenen ünlü iş insanı Ferit
Şahenk'ten dinledik. Kapadokya aynı zamanda Şahenk'in baba toprağı.
Bu topraklarda tarihi yapıları restore ederek Argos markasıyla
yatırım yapan Şahenk, bir süredir dillendirilen "malını mülkünü
sattı, zarar etti ve yurtdışına gitti" söylentisine cevap
verdi:
"Artık alıştım bu laflara. TEMASEK diye Singapur'un en büyük
yatırım fonu olan bir şirket var. Dünyanın ilk 10'u arasında. Bu
şirket, 2 milyar dolar üzerinden yüzde 17'mizi aldı. Böyle bir fon,
zarar eden şirkete 2 milyar dolar verir mi?
Ayrıca yatırımlarımızın yüzde 80'i Türkiye'de. Karımla buradayım,
baba topraklarımda... Kendimi en rahat, en mutlu hissettiğim yer
burası. Babam 45 dakika ileride yatıyor. Buraya beni çok mutlu eden
bir akademik yatırım da yaptık. Niğde'deki Ömer Halisdemir
Üniversitesi'nde çok önemli bir Ziraat Fakültesi kurduk. Tohum
geliştireceğiz. Bizden hep havalimanı yapmamızı istiyorlardı ama
bence özgün ve yerli tohum sahibi olmak havalimanından çok daha
değerli. Nasıl ki silahımızı, uçağımızı kendimiz yapıyorsak,
yapacaksak, tohumlarımızı da kendimiz yetiştireceğiz."
Bu noktada şunu merak ediyorum, Türkiye'nin önemli bir iş insanı
neden sanayi alanında değil de y...