Ankara'nın merkezinde patlayan bombalar 86 insanımızın yaşamını
yitirmesine, yüzlercesinin de yaralanmasına yol açtı.
Hepimizi sarsan, yüreğimizi yakan ve tarihimizin en vahşi terör
saldırısıydı bu...
Böyle bir saldırıya karşı Türkiye'nin neresinde ve hangi konumda
olursa olsun, vicdan sahibi bir insanın vereceği ilk tepki, hiç
kuşkusuz saldırıyı terör olarak nitelemek ve lanetlemekti.
Çünkü bu saldırı, sadece bir partiyi, bir görüşü veya tek tek
kişileri hedef almadı, topyekun bir toplumu, Türkiye'yi hedef
aldı.
Peki, neden Türkiye?
Nedeni o kadar açık ki, Türkiye, hem içeride derin bir dönüşüme
imza attı hem de bölgesinde olup bitenlere ilişkin sözü var. Dahası
bölgenin de demokrasi limanı olan tek ülke.
Bu yüzden Türkiye, son birkaç yıldır derin bir iç ve dış
operasyonun hedefinde.
Sadece son iki yılda akla hayale gelmeyen öyle tuzaklar kuruldu ki,
Türkiye, tıpkı Irak ve Suriye'de olduğu gibi her an, her yerde
bombaların patladığı, farklı toplumsal kesimlerin birbirini
boğazladığı bir ülkeye çevrilmek istendi. Etnik ve mezhepsel
çatışmaya sürüklemek için her şey yapıldı.