Siyasette seviyeyi düşürenler, hakaret edenler, hatta
Alev Alatlı hocanın deyişiyle paçozlaşanlar oldu
ama bu dönemdeki kadar aşağılık bir noktaya ulaşmadı.
Sadece bir iki kişi olsa istisna der geçilirdi. Ama öyle değil,
muhalefet cephesinde yer alan parti başkanından milletvekiline,
belediye başkanından fondaş medyacısına kadar çoğunluğu pervasız ve
saygısız bir dile sahip. Bu tesadüf olamaz.
Hepsinin ortak özelliği
"kaybetmiş" olmaları... Vesayet
rejimi yıkıldığı için ne yapacaklarını şaşırdılar. Yenildikçe
öfkelenen, küçük iktidarları ellerinden gidince nefret üreten,
ötekini küçümseyen bir siyasetçi sınıfıyla karşı karşıyayız. Eski
Türkiye'nin son kalıntıları bunlar.
CHP gibi köklü bir partinin savrulduğu ortada. İP zaten
tutunamayanlardan oluşan, toplama bir parti... Hangi ilkeler
etrafında bir arada oldukları bile belli değil.
Bu yüzden ne ölçü kaldı, ne de değer...
Bu konuda birinciliği, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu kimselere bırakmış değil. Son dönemde...