Yaklaşık iki yıldır dünyayı kasıp kavuran korona salgınına karşı, nihayet Türkiye de kendi aşısını üretti. Nihayet diyorum; çünkü eskiden kendi aşısını üreten bir ülke olmamıza rağmen hâlâ "Biz yapamayız" diyen derin bir önyargı var.
Öylesine etkili bir önyargı ki, salgının başlangıcında Avrupa'da çalışan bir doktor dostum şöyle diyordu:
"Dünyada aşı üretebilecek laboratuvar altyapısına sahip sadece 7 ülke var. Türkiye bunlardan biri değil ve aşı üretemeyiz..."
Bu derin bir inançsızlığı yansıtıyordu. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi... Yıllarca bırakın uçak ve araba üretmeyi, "Toplu iğne bile üretemiyoruz" denilerek derin bir özgüvensizlik aşı'lanmıştı.
Aynı şeyi çok daha acı biçimde İHASİHA meselesinde yaşadık. Uzun yıllar terörle mücadelede İsrail'in Heronlarına mahkûmduk ve ortada bir sonuç yoktu. Nihayet o ezberi rahmetli Özdemir Bayraktar ve çocuklarının yerli üretimi İHA'lar bozdu ve Türkiye harp tarihini değiştiren bir döneme imza...