Bu beklenti şikayet edilen siyasi kutuplaşmayı da biraz olsun
aşağı çekebilecek bir adımdı.
Binali Yıldırım, bu olumlu adımı Uğur Dündar hamlesiyle çok daha
ileri bir noktaya taşıdı.
Adeta meydan okudu.
Yıldırım'ın, Sözcü gibi hükümeti eleştirmekle yetinmeyen, açık açık
"düşmanlaştırıcı" bir dil kullanan gazetenin taraflı yazarıyla
ekrana çıkması cesur bir çıkıştı.
Ancak o cesur adıma aynı cesarette bir karşılık gelmedi. Böylesi
bir yayının önemini ve kaçırmaması gerektiğini bilen Uğur Dündar,
akla yatkın olmayan bir gerekçeyle o yayına çıkmayacağını
açıkladı.
Doğrusu kimse de inanmadı. Normalde hiçbir televizyoncu bu yayını
kaçırmak istemez.
Hele gündemden düşmüş, Halk TV ekranlarına sıkışmış egosu yüksek
Uğur Dündar hiç istemezdi.
O da öyle düşündüğü için ilk tepkisi olumlu oldu. Olaydan hemen
sonra Cumhurbaşkanlığı Ekonomik Kurul Üyesi Korkmaz Karaca'nın
attığı; "Sayın Binali Yıldırım bir kez daha ne kadar özgüvenli bir
aday olduğunu Uğur Dündar tercihi ile göstermiştir. Hayırlı olsun"
tweetine şu cevabı veriyordu: