Savaşın nasıl bir dehşete yol açtığını en iyi yakın çevremizden biz biliyoruz. Çünkü son 20 yılda inanılmaz acılara ev sahipliği yaptık. Irak'ın işgal edilmesi ve Suriye'nin iç savaşa sürüklenmesiyle iki devletin nasıl çöktüğüne, milyonların ölümüne ve göç etmelerine tanık olduk, acılarını bire bir paylaşarak büyük bedeller ödedik. Halen de 4 milyona yakın Suriyeliyi misafir ederek, İdlib'de her an krize dönüşebilecek tehlikeyi önlemeye çalışarak bedel ödemeye devam ediyoruz.
Dahası da var; Afganistan'dan Yemen'e, Afrika'dan Balkanlar'a
dünyanın sorunlu birçok bölgesinden gelen göç dalgasıyla baş etmeye
çalışıyoruz.
Şimdi buna son yıllarda yakın ilişkiler kurduğumuz Ukrayna'nın
yaşadığı derin acılar da ekleniyor.
Peki, bize, yakın çevremize ve dünyaya bu acıları kim
yaşatıyor?
Hangi olaya, hangi ülkeye bakarsanız bakın altından ABD çıkıyor.
Dünyaya barış ve demokrasi vaat eden ABD, bunun tam tersini yaparak
el attığı her ülkeye sadece acı ve gözyaşı götürdü. Ne yazık ki
içerideki Amerikancılar hâlâ bunu anlamış değil.
ABD, bu ikiyüzlü siyasetini hayata geçirirken de geçmişte
komünizm, bugün ise Rusya ve Çin öcüsüyle yapıyor.
Bu gerçeğe en sert karşı...