ABD ve Batı emperyalizminin bölgeye hançer gibi sapladığı İsrail'in Gazze soykırımı bütün şiddetiyle sürüyor. O barbarlığın son hamlesi Hamas'ın yeni siyasi lideri Yahya Sinvar'ın şehit edilmesi oldu. Bu saldırı, derin üzüntü yaratsa da ne Filistinliler ne de bölge halkları için şaşırtıcı değil. Filistin'in tarihi işgaller, katliamlar, suikastlar ve aynı zamanda "direnişin" tarihidir.
Filistin'in işgali aslında İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşturulan küresel sistemin bölgedeki görünür yüzüydü.
Sistem, Vietnam'dan Şili'ye, Ukrayna'dan Afganistan'a, Balkanlar'dan Kafkasya'ya birçok bölgeye el attı, karıştırdı, kan ve gözyaşı döktü.
Ama ne ilginçtir ki, bazı bölgelerden yenilip ya da "yola getirilip" çekilse de içinde bulunduğumuz "Ortadoğu" coğrafyasından elini hiç çekmedi. Hatta daha ileri giderek Irak'ı, Suriye'yi, Lübnan'ı paramparça etti.
Lübnan, Filistin işgalinden sonraki sürecin ilk kurbanlarından biriydi. 70'li yılların ilk yarısından sonra "Sağcı Falanjistler, Solcu Müslümanlar" çatışmasıyla bölgeye, siyasi literatüre...