Yeni bir seçime gidiyoruz... Türkiye son 13 yılda yaşadığı
sessiz devrimlerle ekonomiden siyasete, hayatın bütün alanlarında
köklü değişimler yaşadı. Ama hâlâ birikmiş onlarca sorunu var. Bu
yüzden ikinci bir sıçrama yapmak zorunda. Bunun için de ne
yapılması gerektiğini Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle özetliyor:
"Türkiye'de yeni bir restorasyon dönemine ihtiyaç var."
Sadece anayasada, siyasal sistemde veya siyasi partiler yasasında
değil, topyekûn bir yenilenmeye, başta da yargının ele alınmasına
her zamankinden çok ihtiyaç var. Özellikle yargıda durum gerçekten
vahim. Meşruiyetini dün askeri- bürokratik zihniyetten alan ve
adalet üretilmesini engelleyen yargı sistemi, bugün çok daha vahim
bir gücün "paralel yapı"nın kuşatması altında...
Sadece Balyoz davasında gelinen nokta bile yargının alarm zilleri
çaldığını gösteriyor. Bu davada onlarca insanın haksızlığa uğradığı
biliniyor. Ama şu çok daha vahim bir sonuç, Haksızlığa uğrayan
insanların adalete inançlarının sarsılmaması için güvenebileceği
bir merci var; yüksek yargı yani ceza davaları için Yargıtay.
Balyoz davasında görüldü ki toplumun güvenmesi gereken Yargıtay, en
büyük adaletsizlik kaynağı.