Nasıl Ehl-i Sünnet isek, nasıl İmam Ebu Hanife mezhebinden isek,
hep söyleriz, ezberleriz ama öğrenmez ve öğrendiğimizi
yapmayız.
Kur’an-ı Kerim’i, Sevgili Peygamberimizin anladığı ve uyguladığı
şekilde anlama ve yaşamanın adına “Ehl-i Sünnet” denir.
Hak mezhep diye öğrendiğimiz dört mezhep imamı, Ehl-i
Sünnettendirler.
Ülke insanının çoğunluğu Hanefi mezhebindendir.
Komşusu, ayakkabı tamircisidir. Her gün akşam eve dönerken bir
balık bir şişe şarapla gelir.
Balıkları kızartır, şarapla yemeğini yerken bir türkü tutturur,
güftesi şöyle başlar:
“Harcadılar beni. Zor günlerde eğrileri doğrultan, harp
meydanlarında gedikleri kapatan benim gibi bir yiğide kıyılır mı
be”
Türkünün sözlerini biliyoruz ama Müzisyen İbrahim Mevsılı’ninEmevi
sultanlarının Harun er-Reşid’in huzurunda okuduğu makamı bilmiyoruz
ama eskici o türkünün makamını biliyor ve her gün aynı türküyü
tutturuyor.
İmam, her gün aynı türküyü dinlemesine rağmen komşuyu
uyarmıyor.