Adam daha evlenmemiş, Rabbine dua ediyor: “Ya Rabbi, oğlan veya kız, eli ayağı düz çocuk isterim” diyor.
Atalarımız “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” dedikleri halde Rabbine dua ediyor ve ekmediği tarladan yüz ton buğday istiyor, desem kimse buna inanmaz.
Ama Suriye, Irak, Filistin, Afganistan, Myanmar, Filipinler, Somali… konu edildiğinde hemen “Ya hocam, bu Amerikalıları Allah kahrediverse ya” diyorlar.
“Dükkanını yarın açma, fabrikanı kapat, işçiler çalışmasın… Allah, dükkanı açsın, satsın savsın, akşam paraları hesabına yatırsın, sen de internetten hesabını gör ve kendini ibadete ver bakalım” dediğimde “Olur mu öyle şey, Allah çalışın diyor” diye cevap veriyor.
Kur’an-ı Kerim’de bildirilen Peygamberlerin dualarından bir kısmını Rabbimiz bize haber veriyor ve hangi duayı nerede nasıl yaptıklarını bildirirken bizim de duanın şartlarına uygun hareket etmemizi istiyor.
Önce evleneceksin sonra salih bir evlat isteyeceksin Zekeriyya aleyhisselam gibi.
Tarlada izin olacak, ekeceksin, dikeceksin sonra dua edeceksin ve harmanda yüzün olacak
Orduyu en iyi şekilde eğiteceksin, birkaç tane denemelerden geçireceksin, sonra düşmanla karşı karşıya gelince iyi eğitimli ordunun zaferi için dua edeceksin komutan Talut gibi.
Zengin birinin oğlu hastalanmış, doktor pahalı ilaçları yazmış, “bu ilaçları içirirken Fatiha süresini de oku” demiş.