17/25 Aralık’ta, FETÖ’cü hakim, savcı ve polislerin yolsuzluk susturuculu darbe girişimi günlerinde insanların kafalarının karışması normal sayılabilirdi. FETÖ henüz tanımlanmış değildi, devletin içine ne denli sızmış bir terör örgütü olduğu bugünkü ölçüde bilinmiyordu.
FETÖ ise 7 Şubat MİT krizinden sonraki bu ikinci hamlesini yolsuzluk/yargı üzerinden yapıyordu. Bunun nedeni, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın siyaseten çok güçlü ve meşru olmasıydı. Erdoğan’ın halk nezdindeki itibarı ve sevgisi siyasi yönden onu rakipsiz kılıyordu.
Dolayısıyla Erdoğan’ı halk ve seçmeni gözünde itibarsızlaştırmak gerekiyordu. Bunun için de ona, ailesine, yakın çevresine çamur atmak, yargıyı da burada ambalaj olarak kullanmak çok işlevsel olacaktı.
Bu nedenle siyasi değil, mali bir kumpas kuruldu. Erdoğan’a bu şekilde ulaşılmak istendi.
Başbakan Erdoğan üç kritik seçim öncesine denk getirilen bu darbe girişimini olağanüstü bir performansla önledi. Üç seçimi de k