Şüphesiz güncelde olduğu gibi tarihte de kimse eleştiriden layüsel değildir. Ancak eleştirinin saygı ve nesnellik özelliklerini taşıması gerekir. Bir fikir varsa, bu demagoji, üslupsuzluk, şahsilik ve nefretle bezendiği oranda değerini yitirir ve biz de bir fırsattan mahrum kalırız.
***
Ülkemizde “tarihimizle” ilgili tartışmaların oldukça nesnellikten uzak ve meşrebe göre yapıldığı göze çarpıyor. Hani kategorik olarak Atatürk, İnönü, Menderes, Özal vd. sevgilisi/düşmanı olmak zorundaymışız gibi.
***
Mesela beni Atatürk’ün kutsallaştırılması kadar, kötücül figür gibi yansıtılması da nesnellik adına rahatsız ediyor. Merhum Menderes’in bendeki yeri ayrıdır. Ama Menderes dönemi de pirüpak değildi. Bunların hiçbiri idamın gerekçesi de değildi. Sultan Vahdeddin asla bir hain değildi; ama İngilizleri kızdırmamak gibi çok yanlış bir taktik tutturmuştu vs.