16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliğiyle siyasetin temel dinamiklerinde köklü değişiklikler oldu. Önceki sistemde, millet iradesi, siyasi aktörlerin “tercih ettiklerinde” başvurdukları tali bir meşruiyet kaynağıydı. 1946 yılından beri çok partili siyasi sisteme ve demokrasiye geçtiğimiz iddia edilebilir. Ancak, millet iradesi “otorite kaynağı” olan devletin yönetilmesinde, olsa olsa seçeneklerden bir tanesi olabiliyordu. İktidar pek çok güç arasında paylaşılıyor, böylelikle, seçilmemiş, bir kısmı atanmış, bir kısmı da gayrimeşru olan aktörler, ülkenin yönetilmesinde ciddi rol oynuyorlardı.
3 Kasım 2002’de AK Parti millet iradesini temel alarak bir iktidar yolu izlediğinde, başına gelenlere hep birlikte tanık olduk.