Avrupa Komisyonu beklendiği gibi önyargı dolu, siyasi yaklaşım ağırlıklı Türkiye raporunu açıkladı. Raporda FETÖ’den terör örgütü olarak bahsedilmemesi, OHAL’in kaldırılması çağrısı, 16 Nisan referandumu hakkındaki siyasi nitelendirmeler ve Türkiye’nin AB’den dev adımlarla uzaklaştığında dair ifadeler Ankara’da ciddi rahatsızlık yarattı. AB ve Dışişleri Bakanlığı, parti ve hükümet sözcüleri raporun kabul edilemez bu taraflarını reddettiler.
Tabii burada çok parlak bir fikirmiş gibi “AB’ye girmek isteyen Türkiye, dolayısıyla uyumlu olmak zorunda olan da Ankara” diyenler olabiliyor. Bunu söyleyenler de ikiye ayrılıyor. İlk grup, iflah olmaz Batı hayranlığıyla oradan gelen her şeyi doğru, adil olduğuna inananlar. Öyle ki, Türkiye AB ne derse yapmalı. AB/Batı hata yapmaz, yapamaz. Bizim de Türkiye olarak Batı’nın söylediklerine harfi harfine uymaktan başka bir çaremiz yoktur.
Diğer grup ise, “Türkiye AB’ye asla giremeyecektir,