Halil Berktay geçen günlerde “Deniz Baykal ve CHP 2007 yılına
kadar darbe bekledi” diyordu. Aranan darbeye adresinde ulaşılamadı.
Takdir etmek lazım, bütün vesayet kurumları üzerine düşeni yapmaya
çalışmışlardı. Asker muhtıra vermiş, zinde güçler cumhuriyet
mitingleri tertiplemiş, yargı vesayetinin kaleleri tansiyonu
yükseltmek için ardı ardına bildiri yayımlamıştı.
Baykal'ın hatası şartların değiştiğini fark edememiş olmasıydı.
Yeni vesayetin ulusalcılardan alınıp paralel yapıya teslim
edildiğini o dönemde biz de henüz bilmiyor, aslında çoktan gücü
indirgenmiş, üst akıl tarafından ıskartaya ayrılmış bir çevreye
karşı demokrasi mücadelesi veriyorduk. Duygularımız temizdi.
Darbe bekleyen sadece Sayın Baykal değildi. Eski Türkiye'ye dair
tüm yapılar da askerin gözünün içine bakıyordu. Solcuların çoğu
muhalif, devrimci vs. görünme telaşını bırakmış, açıkça ergenekoncu
olmuşlardı.
Baykal'ın beklediği darbe farklı şekilde 2011 baharında kendisine
karşı yapıldı. CHP ve MHP'ye dönük özel kasetler piyasaya sürüldü
ve bu partiler format yedi. El çabukluğu marifeti ile Baykal'la
Kılıçdaroğlu'nun yeri değiştirildi.
Neden 2011?