Az gidildi uz gidildi, dere tepe düz gidildi ve Türkiye AK Parti
hükümetleri döneminde 10. seçimin kıyısına geldi.
Bu süreç boyunca hepimiz çok değiştik. Baksanıza CHP Ermeni vekil
adayı gösteriyor. İçine siniyor, sinmiyor, takiye vs. hiç önemli
değil. Bu parti daha dün el konmuş Osmanlı Ermeni vakıflarının
mallarını iade etmeye çalışan AK Parti'nin önüne dikiliyordu.
“Vakıflar Yasası temelimize dinamit koymaktadır” diye yasayı AYM'ye
götüren de Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisiydi.
Kürt sorununu çıkaran Tek Parti zihniyeti, yani CHP düne kadar
Çözüm Süreci'ni engellemek için elinden geleni yaptı. Bugün HDP'yi
gizli açık destekliyor. Bürokrasinin partisi, HDP'den medet umar
hale geldi.
Sekiz bin KCK'lıyı hapse atan paralel yapı ile HDP arka kapı
diplomasisine girişmiş durumda.
Doğan medya ve türevleri DHKP-C'ye Greenpeace muamelesi yapıyor.
Muhalefet partileri Savcı Kiraz'ın cenazesine dahi gelemediler.
Merhum Yazıcıoğlu ve Erbakan'ın partileri eski Türkiye ittifakının
içinde yer alıyorlar.
Dikkatinizi çektiği üzere, mücadelenin kimyası radikal şekilde
değişti ve iki kanalda ilerlemeye başladı.