Değerli meslek büyüğüm Mehmet Barlas'ın pazartesi günkü “Siyasetin üzerinde 'Aldatılmışlık sendromu' var” başlıklı yazısını okurken, aklıma gelenleri karalamaya çalışacağım bugün.
Şöyle diyordu Barlas…
“ (…) şu anda çok sağlıklı beyinleri ve çok geniş kesimleri de etkileyen siyasal ruh durumunun 'Güvensizlik krizi' olduğunu görmemiz gerekir. Bunu 'Aldatılmışlık sendromu' şeklinde de niteleyebiliriz.
(...)
Acaba 'Aldatılmışlık duygusu'nun ağır bastığı bu süreci ne zaman geride bırakabileceğiz? Yargının, polisin bünyesinde açılan paralelci yaralar ne zaman onarılmış olacak? Türkiye'yi kanlı terör eylemlerine sahne kılanlar, ellerini demokrasimizden ve istikrarımızdan ne zaman çekmeyi akıl edebilecekler?”
Barlas'ın dikkati çektiği bu önemli konu üzerinde ben de düşünüyorum uzun süredir. Çünkü aldatan ile aldanan arasındaki ilişkinin doğru şekilde tahlili ile ancak bu süreçten en az hasarla ve neden olmasın ciddi bir başarıyla çıkabiliriz.
Nedir o başarı?