Önümüzdeki anayasa değişikliğinin hem Meclis hem de halkoylaması sürecinde reform karşıtlarının dört temel kesimi hedefleyecekleri açık.
Bunlar AK Parti, CHP ve MHP seçmenleri ile Kürt vatandaşlarımız olacak.
Üst yapılarda da AK Parti ve MHP vekilleri etkilenmek istenecek. MHP’li vekillerin telefonlarının yayımlanması böyle bir baskı kurmanın en kabul edilemez biçimiydi.
Bu bel altı vuruşların çeşitlenerek devam etmesini bekleyebiliriz. Bu ülke darbeler tarihinde her türlü rezilliği, vicdansızlığı, izansızlığı görmüştür. Esasen demokrasi mücadelesi dünyanın hiçbir yerinde dikensiz bir güç bahçesi olmamış, çok bedeller ödenmiştir.
AK Parti ve seçmeninin aklını karıştırmak için öne sürülecek ve küresel sermayenin de argümanı olan birkaç hususu dillendirmekle başlamak yerinde olacak.
CHP başta olmak üzere bu koronun ifade ettiği ve edeceği ilk argüman, bu değişikliğin Sayın Erdoğan için yapılan bir düzenleme olduğudur. Yani eğer Sayın Erdoğan’ın 2019 ve sonrasında Cumhurbaşkanı seçilmesi “garanti” olmasaydı, AK Parti böyle bir değişikliği aklına bile getirmezdi. Mesela Kılıçdaroğlu veya Sezer gibi birisinin seçilmesi söz konusu olsa, AK Parti hem böyle bir değişikliğe gitmez, gitse bile bunu tabanına anlatamazdı.