Markar Esayan Akşam Gazetesi

Avrupa’nın üzerinde bir hayalet dolaşıyor...

Sanırım Trump’ın seçim zaferinin Avrupa kıtasında bir domino etkisi yaratacağına dair “korku”lar İtalya’da küreselci Renzi’nin referandum hezimeti ile hızla kendisini kanıtlamaya doğru...

06 Aralık 2016 | 484 okunma

Sanırım Trump’ın seçim zaferinin Avrupa kıtasında bir domino etkisi yaratacağına dair “korku”lar İtalya’da küreselci Renzi’nin referandum hezimeti ile hızla kendisini kanıtlamaya doğru gidiyor…

Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik kıt görüşlü, kendini beğenmiş ve bu ikisinin birleşimi olan ahmakça tutumu nedeniyle, Hillary gibi, Renzi’nin hezimeti de bizim tarafta memnuniyetle karşılanıyor.

Türkiye duygularında haklı. Veya bu duyguları anlamak kolay. Zira görülmemiş kepazelikte bir çifte standarda maruz kalıyor Türkiye.

Peki temelde Batı’da yaşanan şey nedir? Neden küreselciler hızla kan kaybederken, milliyetçi veya ulusalcı akımlar, hatta ırkçılara doğru esneyerek güç kazanıyorlar?

Sorun şu ki, klasik liberalizm, sosyalizm, kapitalizm gibi ideolojiler, Batı uygarlığına ihtiyacı olan toplumsal adaleti sağlayamadı. Üstelik bu, Batı, Doğu’yu hunharca yağmalar, servetleri Batı’ya taşırken dahi gerçekleşemedi. Yani hem çalınan, hem de üretilen zenginlik Batı toplumunda hangi ideoloji içinde işlevselleşirse işlevselleşin, gelir adaletini sağlayamadı. Bunun sonucu olarak Avrupa’da faşizm ortaya çıktı ve popüler oldu. 1930’larda Britanya’da bile çok popüler faşist bir parti vardı. Faşist infilakın Almanya’da ortaya çıkması belki sömürge pastasından az pay almasının bir sonucuydu. Ama tüm Avrupa neredeyse faşizme teslim oldu.

Keynes “Eğer işleyiş yalnızca servet sahiplerini daha da zengin edecek araçlar sunmaya indirgenirse, kapitalizm ayakta kalamaz” diyordu. Keynes çözümü devletin piyasaya müdahalesinde (planlamada) ararken, liberalizmin Avusturya ekolü (Hayek, Popper, Schumpeter, Mises) ise piyasa mekanizmasına yapılacak herhangi bir müdahalenin totaliterliğe giden yolu açacağını iddia ettiler.

Oysa Britanya İşçi Partisi ve diğer sosyal demokrat hükümetler gibi, 2. Dünya Savaşı sonrası iktidara gelen birçok hükümet totaliterliğe kaymadan devleti iyi bir aygıt olarak kullanabilmeyi başardılar. Ancak bu çift kutuplu dünya (sömürü) dengesiyle mümkün olmuştu ve Doğu’nun içler acısı durumu bu bilançoya dahil bile edilmiyordu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Keşke o kadar basit ve kolay olsa… 26 Eylül 2020 | 272 Okunma Model çok net… 24 Eylül 2020 | 377 Okunma Basit bir tartışma değil… 19 Eylül 2020 | 287 Okunma Beceremedin Macron… 17 Eylül 2020 | 495 Okunma Bana dostunu söyle... 12 Eylül 2020 | 2.004 Okunma