Gündem yoğun olduğu için 17/25 Aralık’ın yıldönümü yeterince ilgi görmeden geçip gitti. Oysa o gün ülkenin kaderinde bir kırılma noktasıydı. Devletin içine yarım asırlık bir proje dahilinde sızmış FETÖ’cü polis, savcı, hakim ve bilumum sözde görevliler “yolsuzluk” kılıfına soktukları darbe teşebbüsüne girişmişlerdi.
Rahatlıkla, 15 Temmuz işgal teşebbüsünün, Gezi, 17/25 Aralık darbe denemesi ve 6-7 Ekim PKK vandalizminin başarısız olmasından ötürü girişilen bir “altın vuruş” olduğunu söyleyebiliriz. Bu tespitlerin hepsini en sıcak günlerde yazdık. Ancak malum, hafıza-i beşer nisyan ile malul.
Tabii tüm bu dizayn teşebbüslerinde FETÖ’nün veya PKK’nın yalnız olmadığını, ortaklarının olduğunu ama daha öte, bu kötücül orkestrayı bir üst aklın yönettiğini de eklemek lazım.
Anılan olayları saf yürek veya bilgisizlikle “sunulduğu” gibi algılayanlar da resmin tamamını herhalde günler geçtikçe görüyorlardır. Henüz göremeyenler de, ideolojik veya farklı nedenle