***
Hayatımda yaşadığım en kötü günlerdi. Sıkça Taksim’e gidiyor, gözlem yapıyordum. Oradaki gençleri omuzlarından sarsıp “Renkli bir darbenin figüranlığını yapıyorsunuz, görmüyor musunuz?” demek istemedim değil. Lakin o alanın sahibi o gençler değildi.
***
Ruşen Çakır’ın parçalanmış NTV yayın aracının önünde sırıtırken verdiği o fotoyu (ve şüphesiz diğer tüm kepazelikleri de) gördüğümde, bu işin oraya ilk üç gün giden gençlerden daha fazlasını ihtiva ettiğini, bizim teşhis ettiğimiz aleni gariplikleri bu cenahın görmemesinin isteğe bağlı bir durum olduğunu fark ettim.
**