15 Temmuz darbe teşebbüsünün başarısız olması bir kesimde büyük hayal kırıklığı, öfke ve endişeye yol açtı. 16 Nisan’daki anayasa değişikliğine dönük halk onayı da bundan aşağı kalır bir sarsıntı yaratmadı. Çünkü esasında bu iki hadise, denklemin zıt taraflarında kalan iki olguydu.
Muhtemelen bazı kesimler, hesaplarını darbenin muvaffak olması, öyle olmayınca da bu kez 16 Nisan’da “hayır” çıkması üzerine yapmışlardı. Sadece hesap yapılmamış, bu süreçlerde rol de alınmış olmalıydı. Kısaca, özünde meşru olan ile olmayan yöntemlerin işin içine karıştığı bir iktidar kavgası vardı.
MİT TIR’ları ile ilgili oluşan tartışmanın temelinde de, açıkçası bir yargı kararından öte, bu kararın genişleyeceği yerde mukim olan aktörlerin düşeceği sıkıntı var gibi.
Henüz yasal süreçler tamamlanmadan, Enis Berberoğlu kararına karşı çok telaşlı/orantısız bir tepki ortaya konuyor. Kullanılan argümanlara, sadece haksız olduğu iddia edilen bir cezaya dair değil, MİT TIR’ları