Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile belki Osmanlı Batıcılaşması serencamından itibaren ilk kez demokrasi ve liyakatin mezcedilebileceği bir fırsatı kurumsal olarak yakaladık. Bunun kendisi dahi birkaç yüzyıllık zamana ve burada özetlenemeyecek bedellere mal oldu. Dolayısıyla bu konuyu ciddiye almak, üzerinde nezih ve kapsamlı şekilde tartışmak zaruri gözüküyor.
Siyasi referanslarımız ve zihniyet yaklaşımlarımız ne olursa olsun, tarihimizde öne çıkan aktörlerin “niyet”ini sorgulamak konusunda soğukkanlı ve adil olmalıyız. Bu bizi birçok gereksiz tartışmadan ve enerji kaybından koruyacaktır. Tarihle yüzleşmek, oradan yeni düşmanlar çıkarmak veya kendi sübjektif tezlerimizi güçlendirecek kazılar yapmak değildir.
Bu açıdan bakıldığında, Küçük Kaynarca Anlaşması ile şoke olup acilci bir şekilde ordu merkezli Batıcılaşmayı başlatan 1. Abdülhamid de, süreçleri acemice yürütmekle de suçlanan 3. Selim ve 2. Mahmud da, Tanzimatçı paşalar, Genç Osmanlılar, Jön Türkler, 2