Belki gözden kaçmış olabilir. Ancak sözde “sol” ve “liberal” birtakım yazar “militan demokrasi” konusunda epey kalem oynatır oldular. Bunlar “millet-halk” ayırımına giderek, milletin genel olarak sürü içgüdüsüyle sağ iktidarlara oy verdiklerini, ekonomik rüşvetlere kandıklarını, onların ise “nesne değil özne olan halkı” temel aldığını, ezilen sınıfları sermayeye karşı savaş vererek savunduklarını iddia ediyorlar.
Bu iddialar ile zemini döşedikten sonra, “cahil milletin” iktidar yaptığı sağ iktidarı (Erdoğan’ı), bilinçli ama dağınık halde olan halkı tahkim ederek alt edebileceklerini öne sürüyorlar. (En sofistike hali değil, ama gerçek bir bölücülük bu.)
Buraya kadar aynı ezberlerle gelen bu yazarlar, çözüm önerisinde ikiye ayrılır gibi duruyorlar. Birinci grup, son halkoylamasında yüzde 49.6 oranında “hayır” veren kitleyi, 2019 seçimlerinde siyasi olarak tahkim etmenin yollarına bakılması gerektiğini ifade ediyorlar. Diğer kısım ise, artık siyasetin dağıldığını, siyasetten bir çözüm gelemeyeceğini, bu yüzden de “halkın” demokratik öfkesinin sokağa yansıması gerektiğini söylüyorlar.