Bu pazar yazısına bir hikâye ile başlayalım…
Geçmiş zamanların birisinde, çok sevilen bir dervişin öğrencileri
kendisine varırlar ve heyecanla bir bölge insanının tebliğe ve
hizmete ihtiyacı olduğunu, kendilerini misafir etmek ve ilminden
faydalanmak istediklerini söylerler.
Derviş de çok memnun olur. “Çok isterim” der.
Aylar geçer. Öğrencileri dervişten talimat bekler durur, hazırlık
yapmaya koyulmak için sabırsızlanırlar. Hürmet gereği talimatı
ondan beklerler. Gelmez. Sonunda yanına varıp teklifi yine
hatırlatır, aynı sözleri tekrarlarlar. Derviş gülümser ve “Çok
isterim” der. Öğrenciler memnun ayrılır, bu sefer bunu talimat
kabul edip hazırlık yapmaya başlarlar.
Yine aylar geçer, dervişte hiçbir hareketlenme görülmez. Hocaları
çilesine, orucuna ve duasına devam etmekte, hiçbir hareketlenme
göstermemektedir. Öğrenciler artık dayanamazlar ve tekrar yanına
varırlar.