Dünyanın bugün içinde bulunduğu huzursuzluk ana mantıktaki virüs temizlenmeden sona erecek gibi gözükmüyor. Paylaşım mantığındaki sapkınlık derecesine varan tamahkârlık mahkum edilmeden, zembereğinden boşanmış bir şekilde daha kötüsüne doğru yuvarlanıp gidiyoruz.
Dünya küçüldükçe artık herhangi bir yerde yaşanan olumsuzluk, her yeri etkilemeye başladı. Küreselleşme ulusal çözümleri de etkisiz bırakıyor. AB istediği kadar sırtını dönsün veya sınırlarını utanç verici bir şekilde mültecilere kapatsın, Ortadoğu veya Asya’daki savaşlardan kaçan milyonları görmezden gelemez. Veya büyük devletlerin çıkarları için kullandıkları terör örgütlerinin onları kendi evinde tehdit etmesine engel olunamaz.
Normalde, bu kötü gidişatın önünün alınması için büyük devletlerin, Birleşmiş Milletler gibi kurumların ciddi bir gündemlerinin olması gerekirdi. Dünyadaki sorunlu bölgelerde karşı karşıya gelenler bu büyük devletler çünkü. Nasıl olup da bir Üçüncü Dünya Savaşı’ndan kendimizi