Demokrasi konusu tarihin en çetrefilli meselelerinden birisi. Bu çok normal, çünkü menfaat çatışmaları içinde olması doğal olan değişik grupların aynı mekanı birbirlerini “boğazlamadan” paylaşmaları her zaman için zor bir konu olmuştur. Esasında, dünya tarihi, birlikte yaşama çabaları ile çöküşler arasında gidip gelen bir sarkaca benzer.
Bu manada demokrasi çok kırılgan bir sistemdir ve bir kez kurulduğunda otomatik olarak tıkır tıkır işlemez. Sürekli özen, dikkat ve daimi ilgi ister. Söylenen odur ki, demokrasinin değeri de bu kırılganlığından ileri gelir.
Tabii ki adalet ile demokrasi birbiri için vazgeçilmez iki unsurdur. Bir yerde adaletteki eksiklik, ekonomik zayıflık ve toplumsal huzursuzluk demektir. Adalet ise, mümkün olan her kesime, hiçbir ayrıcalık veya dezavantaj tanımadan ulaştığında anlamlı olur. Uzun süren ve toplumun büyük çoğunluğunu etkileyen adaletsizlikler, toplumsal patlamalara neden olur. Bu patlamalar bazen, isyan, bazen “devrim” gibi ter