Devlet bir toplumun problem çözme yeteneğinin sistemleşmiş halidir. Şüphesiz devlet bu görevini, tabi olduğu milletinin lehine yerine getirmelidir. Ama genellikle bu böyle olmaz. 1980’lerin neo-liberalizm rüzgârlarını hatırlayın; ABD’de Reagan, İngiltere’de Thatcher dezavantajlı kesimlerin aleyhine, sermayenin lehine sert bir makas değişimine gitmişlerdi.
***
“Devleti yeniden düşünmek” bir kez daha böylelikle ana mesele haline geldi. Yani acaba neo-liberalizm ve sosyalizm arasında sıkışıp kalmak zorunda mıydık? Sosyalizmin ne tür bir faşizme dönüştüğü tecrübe ile sabitken, liberal ekonomi için Keynes “Kar payı ödemiyorlar diye güneşle yıldızları kapatmaya bile muktediriz” diyordu.
***