Herhalde dinlere en zarar verecek şey onu bir ideoloji haline getirmek olmalı. Nedenleri bariz; uhrevi olanı alıp seküler düzenin bir oyuncusu haline getiriyor, onu ister istemez diğerlerine eşitliyorsunuz. Bu hatayı ilk önce Batı kilisesi yaptı. Aquinolu Tomas, Aziz Anselm, Aziz Abelard bir çığ gibi yaklaşan Akılcılığı kiliseyle -onun lehine- uzlaştırmak adına İncil’i akılla yarıştırmaya kalktılar. Eh, yarışanlar da en azından müsabakanın başında, eşittirler.
***
Bu noktada devleti ve Müslüman uyrukları bir arada tutacak tutkal olarak Sünni/Hanefi/Türk öğelerini temel alan türden bir İslamcılık öne çıktı. Sultan Abdülhamid bu amaçla Hilafet makamını Düvel-i Muazzama’ya karşı siyasileştirdi. Diğer yanda İslamcılık, İslam’dan büyük/değerli olamayacağı için bu tercih ciddi manada bir kaybı ima ediyordu. Yani din insanların üstünde uhrevi bir referans noktası olmaktan çıkıyor, istemeden d