Olağanüstü durumlarda en ciddi risk altında olan şeylerden
şüphesiz sağduyudur. Sağduyu önemlidir çünkü adı üstünde durum
olağanüstü olduğu için iyi düşünülmesi, ciddi ve doğru kararlar
alınması gerekir.
Türkiye son 10 yılı aşkın süredir bir muhafazakâr kitle, lideri
Erdoğan, AK Parti fenomeniyle yaşıyor. Bu üçlü fenomen grubu eski
iktidar elitinin nefret ettiği sosyal kodlara sahipti. Ülkedeki
dindarlara dönük ırkçı efsaneler, ulusalcı/elit/laikçi kesimleri
hep kışkırtmıştı ama her darbe sonrasında sakinleşme, geri çekilme
fırsatını da buluyordu.
Ancak birçok deneme olmasına rağmen, Erdoğan'ın liderliğinde
muhafazakârlar hem kendilerini ötekilere açtı, hem de ayakta
kalarak tarihsel ekonomik, siyasi ve sosyal başarılara imza attı.
Bir türlü gelemeyen/önlenen darbeler ise laikçi/ulusalcı kesimlerde
biriken negatif enerjiyi boşaltamadı. Siyaset üretmek yerine bu
negatif enerjiyi kullanmak isteyen aktörler de, değişimin doğasında
yer alan kutuplaşmayı arttırmak üzere kışkırtıcı bir strateji
izlediler. Partilerini, oda, STK ve medyalarını, hatta sanat
dünyasını kutuplaşma/nefret üretmek adına araçsallaştırdılar. Öyle
ki sandıkta elde edilemeyen “başarı” sokakta, ayaklanmalarla
gelsin.
Lakin reformlarla birlikte muhafazakar kitleye, hatta AK AK
Parti'ye saldırmak, bunun için eskiden iş gören “göbeğini kaşıyan
adam” söylemleri kullanmak, “irtica tehdidi”ne sarılmak iş görmez
olmuştu. Bunun üzerine, hareketin liderine yöneldiler.
“Diktatörlük”, “otoriterleşme”, “ataerkillik” söylemlerine eşlik
eden “Yaşam biçimlerine müdahale var” dönemi başladı. Bu söylem
“İrtica geliyor”un son versiyonudur ama aynı şeydir.
Akıllıca bir taktik. Çünkü aklı talep etmiyor. Korkulara oynadığı
için mantık, tutarlılık endişesi de yok.
Tüm fenalıkların kaynağı olarak muhafazakâr kitlenin ve hatta AK
Parti'nin beraat ettirilmesi ve Erdoğan'a kilitlenmesi böyle bir
süreçte oldu. Hem tek bir adamı düşürmek daha kolaydı, hem de
muhafazakâr kitlenin kafasını karıştırmak, kitle/parti/lider
mekanizmasına çomak sokmak mümkündü. Gülenciler de kazan kaldırıp
bizzat bu söylemleri üretmeye, onlara destek vermeye başlayınca,
lideri yalnızlaştırmak, meşruiyetini ve popülaritesini yıkmak çok
daha kolay olacaktı.